36. Hafta ve Mahlukat...

İş bu yazıda kasığımda çıkan çıbanın adı mahlukat olarak anılacaktır.Aman Allah'ım nasıl bir hafta geçirdim ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Doktorum bile halime acıdı.Bu mahlukat çeşitli zamanlarda vücudumun çeşitli yerlerinde çıkan devası sivilce olarak da tabir edilebilecek, hiç de sevimli olmayan çıbandır. Antibiyotik içimi ile tedavi süreci hızlanıp 2,3 gün içinde patlayıp hayatınızı tekrar yaşanır hale getirir. İltihap nedeni ile vücudunuzun ateşi yükselir, halsizleşirsiniz, sizi hasta eder. Tüm bunlara katlanırsınız katlanmasına ama oynak bir yerinizde ise yürüyemezsiniz, yatamazsınız, oturamazsınız, yiyemezsiniz, içemezsiniz,uyuyamazsınız. Yine normal şartlarda giriş gelişme sonuç kısmı toplam 1750 mg antibiyotik tedavisi ile beraber 3 günde biter. Ama hamileyseniz ve ilaç kullanımına benim kadar karşıysanız hayatınız 1 haftalık bir cehenneme döner. Çıbanın acısını çıbanı bilen anlar diyorum başka da bir şey diyemiyorum.

Tam 1 haftadır uyku uyumadım ve her gün güneşi salondaki koltuğun üzerinde doğurdum. Acıdan saatlerce ağladım ne kadar koca karı ilacı varsa hepsini denedim ve mübarek Cuma günü bu dertten kurtuldum.

Çıban için denenebilecek iki yeni  koca karı ilacını sizinle paylaşayım:

1. 1 kaşık una krem kıvamına gelecek kadar bal ekliyorsunuz ve çıbanın üzerine sürüyorsunuz. Bunu Osmanlı'da kullanıyorlarmış sanırım.

2. Lokum derler ama daha önce bende işe yaramamıştı o yüzden bu sefer çikolata denedim. Çiğneyip üzerine koyuyorsunuz. Evet biliyorum çok iğrenç.

3. Bol bol onu sevmediğinizi, istenmediğini dile getirin:)

Tabii doktora gidin antibiyotik verirse için veya sürün.

Perşembe günü doktor randevumuz vardı. Anne 1.76 cm baba 1.83 cm olunca Asya'da accık uzun doğacakmış. Ayakları için de 35 numara dedi doktor ablası. Koca ayaklı kızım benim. Bu haftalarda çoğu gebede denge kaybı nedeni ile düşme vakaları çok oluyormuş. Aman hepimiz dikkat edelim. Hareket takibinin ise ayrı bir önemi varmış. Azalma veya farklılaşma olduğunda doktora başvurmak şart. Artık haftalık kontrollere geçtik. Her Perşembe önce NST'ye bağlanıp sancılara bakacağız, sonra da doktorumuza görünceğiz.

Doğum yaklaştıkça artan heyecan merakı da tetikliyor. Her gece rüyamda Asya'yı emzirir görüyorum kendimi. İnşallah emzireceğim günler yakında. O zamana kadar bol bol uyuyayım diyorum ama ne mümkün. Her saat başı tuvalete gitmek için uyanıyorum, aradaki yarım saatlerde de ya Asya oynuyor oluyor ya da dönmek istediğimde kasıklarımdaki ağrı beni uyandırıyor. Gebeliğinin son zamanlarında olan birine siz siz olun bol bol uyu demeyin. Çünkü artık cezai ehliyeti yok. Uykusuzluk çektiği günlerden birinde sizi boğabilir.

Ayaklarım değil ama ellerim baya şişti. Alyans filan takmak ne mümkün.Bu hafta saçımı bile taramadım gerçi ama:)Mide yanmaları kendinden geçti. Bu hafta gebelik ile ilgili hep bebek aşağıya indiği için mideniz rahatlar diyor ama benimki baya azdı. Günlük 2 yudumluk ilacımı aldım mecbur. Doktor 4 5 kereye kadar içebilirsin demişti. Ama tabii ben 2 yi çok geçmiyorum.

Tüm bunların dışında artık çantamız kapıda, elimiz karnımızda.




Yorumlar